Sort by
Sort by

LEAD Network Buluşmaları Gerçekleşti

Basın Bültenleri'ne Geri Dön

LEAD Network buluşmalarının Ekim ayı etkinliğine konuk olan masal anlatıcısı ve sanat terapisti Judith Liberman, ilham veren masallar üzerinden kadınlığın değişim hikayesine ayna tuttu.

vsd

 

Perakende ve tüketici ürünleri sektörlerinde çalışan kadın liderleri destekleyen, üst düzey kadın yöneticilerin sayılarını artırmayı ve gelişimlerine katkıda bulunmayı misyon edinen LEAD Network Türkiye’nin Ekim ayı buluşması Nestlé Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. 27 Ekim’de online olarak düzenlenen etkinliğin bu ayki konuğu, masal anlatıcısı ve sanat terapisti Judith Liberman oldu.

“Cadı mı Tanrıça mı?” başlıklı sunumuyla LEAD Network üyeleriyle bir araya gelen ve masalların sihirli dünyasına ayna tutan Judith Liberman; “Modern kadının kimliği inşa edilirken, bazı parçalar eksik bırakılmış. Ancak bu bastırılmış, ayıplanmış, terk edilmiş parçalarımıza sahip çıkınca tamlığa ulaşabiliriz ve ancak tamamlanmış bir kimlikle kadın esas yerine varabilir” şeklinde konuştu.

Bizlere Çok Önemli Görevler Düşüyor

Zeynep Sungu

Etkinliğe ev sahipliği yapan Nestlé Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Sungu, LEAD Network’ün ana amacını paylaştıklarını ve hedefe ulaşma yolunda kurumlara önemli sorumluluklar düştüğünü ifade ettiği konuşmasında şunları söyledi: “Nestlé olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadınların kariyer yolunda desteklenmesi ve sürdürülebilir adımlarla güçlendirilmesi için müthiş bir gayret gösteriyoruz. Globalde ve Türkiye’de, cinsiyet dengesini sağlamaya yönelik önemli uygulamalarımız bulunuyor. Çeşitlilik ve Dahil Etme politikamızı bütün iş süreçlerimizde uyguluyor, çeşitlilik yönetiminde öncü bir rol üstleniyoruz. Ancak hepimizin bildiği gibi, bu konuda daha fazlasına ihtiyacımız var. Toplumların itici gücü olan, iyilik peşinde koşan kurum ve kuruluşlara bu süreçte çok önemli görevler düştüğünü biliyoruz. Biz üzerimize düşen görevi yapmaya kararlılıkla devam ediyoruz.”

Kültürler çocuklar ve gençlerle devam eder

Aysun Zaman

EAD Network Türkiye Başkanı Aysun Zaman ise “Masallar, içinde var olduğu toplumun kurallarını, kodlarını, kültürel değerlerini, baskın düşüncelerini gelecek nesle miras olarak bırakır. Genel çerçevesiyle bakıldığında özellikle toplumun gözünde masum bir tablo çizen masal, aslında toplumun temel dinamiklerinin yeniden üretilmesine önemli katkı sağlayan bir kültürel üründür. Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet birbirinden farklıdır. Cinsiyet kadın ve erkeğin doğuştan getirdikleri biyolojik farklılıklara sahip olmalarıdır. Toplumsal cinsiyet, kadın ve erkek kimliklerini oluşturarak onların tek tipleşmesine sebep olur. Bunun sonucu olarak para kazanma, aile ekonomisini kalkındırma, mantıklı kararlar vermek zorunda olma, hiçbir koşulda duygusal olmama, ağlamama ve güçlü olma gibi iş bölümleri ve roller erkek olmakla özdeştirilir. Diğer bir yandan, kadın ise kocasına ve çocuğuna bakmak, ev işleri yapmak, bazı durumlarda çalışmanın yanı sıra toplumsal rolleri ise, duygusal, anaç, sevgi dolu, şefkatli, hassas ve itaatkar olmaktır. Bu yükümlülükler kadının üzerinde erkeklere oranla daha çok baskı kurar çünkü kadın erkeğe hizmet etmekle yükümlü gibi yansıtılır. Bu durum gerek ev gerekse iş hayatında benzerdir. Dolayısıyla iş hayatında kadınların yönetici pozisyonuna gelmesi herhangi bir resmi yaptırım olmamasına rağmen oldukça zordur. Bunun sebebi ataerkil toplumun kadının önüne set çeken “cam tavan”ıdır. Cam tavan bir kariyerde ilerlemeyi engelleyen görünmez bir engeldir ve kadın bunun mağdurudur. Bu saydam engel iş hayatında da kadının geri planda kalmasına neden olur. Toplumda yüksek makamlarda ve üst düzey yönetimlerdeki erkeklerin sayısının kadınlara oranla daha yüksek olmasının sebeplerinden biri budur. Bu sebeple ebeveyn olarak çocuklarımıza okutacağımız masalların bile geleceğimizin emanetçisi çocuklarımızın kadına bakış açısında veya özgüvenine etkisi olacağının farkında olmalıyız; çünkü kültürler çocuklar ve gençlerle devam eder” şeklinde konuştu.

Nestlé Türkiye Hakkında:

İsviçre merkezli, dünyanın lider beslenme, sağlık ve iyi yaşam şirketi Nestlé, 1875 yılında süt bazlı bebek maması Farine Lactee ile Türkiye pazarına girdi. 1909 yılında Karaköy'de ilk satış ofisini açtı, 1927 yılında Feriköy'de ilk fabrikasını kurdu. Nestlé, 1933'de ilk fıstıklı çikolatası “DAMAK”, 1984'te ilk çözünür kahve “NESCAFE” ve 1986’da çocuklar için üretilen çikolatalı toz içecek “NESQUIK” gibi birçok kategoriye Türkiye'de öncülük etti. 1989'da ilk kahve kreması “COFFEE MATE” ve 2002'de ilk hazır kahve karışımı “NESCAFE 3’ü1 Arada” ürünleri ile yelpazesini geliştirdi. 2001 yılında Nestlé, Türkiye'de su pazarına “NESTLÉ PURE LIFE” ile girdi ve bunu 2006'da ERİKLİ Su ile birleştirdi. Nestlé, hem dünyada hem de Türkiye'de faaliyetlerini genişletmeye devam ederek, 2007'de Novartis Tıbbi Beslenme Birimi'ni ve 2012'de globalde Pzifer Nutrition'ı satın alarak SMA bebek mamasını çalışmalarına kattı ve operasyonlarına tıbbi beslenmeyi de ekledi.

Bugün Türkiye’de 10 farklı kategoride 800’ü aşkın ürünü ve 50’ye yakın markasıyla faaliyet gösteren Nestlé, Bursa'daki dört fabrikasında üretim ve ihracat faaliyetlerine devam ediyor.